“Başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım,” der Sadık Hidayet yazdıklarında… Doğu’nun mistik atmosferi satır aralarında gösterir kendini. İran Tarihi’ne olan merakı onu araştırmalara yöneltir… Kaynakları okuyabilmek için Pehlevi dilini öğrenir, araştırmaları için gittiği Hindistan’da. Aynı dönemde Kör Baykuş’u kaleme alır ve yayınlatır. Hemen sonrasında ülkesinde yasaklanır. Sadık Hidayet’i daha iyi anlamak için Kör Baykuş iyi bir başlangıç sayılır. Diğer yazdıklarıyla bir arada değerlendirildiğinde ise bir yapbozun birleştirilmesi gibidir uzaktan bakılınca. Yazdıkları ve resimleri bütünüyle ele alındığında ise karmaşık bir ruh yapısından modern İran edebiyatına uzanan uzun bir yolun başlangıcıdır Sadık Hidayet. Gürsel Caniklioğlu