Cumhuriyet'le yaşıt bir çocuk... İstanbul'un Anadolu yakısında ve genç Cumhuriyet'in yeni kurulan Ankara'sında, Atatürk'lü yılların çoşkusu ve idealizmiyle dolu insanlar arasında geçen bir ilkgençlik... Bir biyoloji laboratuvarından hayatın bilimine karşı uyanan çoşkulu bir ilgi... Lise çağında ülke kalkınması için tarım okuyup hayatını bu alana adamaya karar veriş... Köprüler Gelip Geçmeye, Ahmet İsvan’ın tarım konusunda bir ömür boyu süren macerasının öyküsü. Ancak sadece tarım gibi çoğu kişi için ilginç bile sayılmayacak bir konuyu meraklı biçimde anlatmakla kalmıyor: Taşköprü’deki bu öncü çiftliğin çevresiyle etkileşiminden İstanbul’dan, Ankara’dan ve ABD’den gelen ziyaretçilerine, çiftçilerin merakla izlediği yeni tarım yöntemlerinden Yalova elmalarının doğuşuna dek pek çok öyküsüyle renkli ve ayrıntılı bir tablosunu çiziyor. Saygın sosyolojumuz Mübeccel Kıray'ın ülkemizdeki toplumsal değişimi inceleyen bir çalışmasına da konu olan Taşköprü Çiftliği'nin öyküsü aynı zamanda 1950'lerden sonra ülkemizde yaşayan insanı, siyasi ve teknolojik değişimlerin de bir yansıması... Ahmet İsvan (1923) İstanbul'da doğdu. İlkokulu İstanbul'da Suadiye'de, ortaokulu babasının Sümerbank'ta müdür olarak çalıştığı Ankara'da okudu. Lise öğrenimini yatılı olarak yaptığı Robert Kolej, hayatındaki dönüm noktalarını belirledi: Eşi Reha ile burada tanıştı, fen lavoratuvarlarında biyolojiyi keşfederek tarım okumaya karar verdi, gelecekteki siyasi kariyeri sınıf arkadaşlarından Bülent Ecevit ile bir süre kesişti. Tarım eğitimini Kaliforniya Üniversitesi'nde meyvecilik dalında yaptı. Ülkeye döndükten sonra evlendi, ailesinin ve aile dostlarının desteğiyle Yalova'nın Taşköprü köyünde bir çiftlik arazisi satın aldı. Tarım eğitimini Ankara Ziraat Fakültesi'nde gören eşiyle 1950'de Taşköprü'ye yerleşerek çiftliklerini işletmeye başladılar. Siyasi kariyerine CHP Yolava, ilçe örgütünde başladı, 1973-1977 arasında İstanbul belediye başkanlığı görevini yürüttü. 1980 sonrasında tutuklanarak 27 ay hapiste tutuldu, yargılandı, hakkındaki tüm suçlamalardan beraat etti ve tazminat aldı. Bir süre daha çiftliğinin işleriyle uğraştıktan sonra, çocuklarının önerisiyle kendini 80 yaşında emekliye ayırdı. İlk kitabı Başkent Gölgesinde İstanbul (2002) belediye başkanlığı dönemini ve sonrasını anlattı. Bu kitabını da 1950'den beri oturduğu Taşköprü'deki evinde 2009'da kaleme aldı.