Sudan'da Başlayıp, Londra'da Biten Bir İnsanlık Dramının, 21. Yüzyılda Köleliğin Romanı "Sen kendini kim sanıyorsun ki?" dedi evin hanımı Rahab, "Dur da sana izah edeyim. Sen bir abdasın, yani bir köle. Abda. Abda. Bu ne demek, biliyorsun değil mi? Bir abda olduğunu asla unutma!" "Hayır, ben Mende'yim" diye karşılık verdim ona yavaşça. Abda kelimesinin ne anlama geldiğine dair en küçük bir fikrim dahi yoktu. Nuba dağlarında abda bir kız ismi olduğu için, ismimi karıştırmış olabileceğini düşünüyordum. Rahab alayla güldü. "Adının Mende olduğunu biliyorum. Fakat bunun dışında bir abdasın. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?" "Hayır, ben Mende'yim" diye tekrarladım bir kez daha. İşte o anda aklıma babamın Nuba dağlarında Arapların Shimii köyünü bastıklarını ve kızları köle olarak kaçırdıklarını anlatması geldi. Artık Rahab'ın neden bana abda dediğini anlıyordum. Ben Rahab'ın kölesiydim!