3 Kasım 1996 Susurluk kazası nasıl siyasetçi - mafya - polis üçgenini ayyuka çıkardıysa, ekonomide Susurluk da diyebileceğimiz Türkbank yolsuzluğu, siyasetçi - mafya - işadamı - bürokrat dörtgenini ortaya çıkardı. Susurluk kazasında Mercedes’in kamyona çarpması ne anlama geliyorsa, Alaattin Çakıcı - Korkmaz Yiğit arasındaki telefon konuşmalarının ortaya çıkışı da, aynı anlamı ifade ediyordu. Böylece Türkiye, devlet mallarının özelleştirilmesinde; siyasetçi ve bürokrat gibi mafyanın da nasıl paydaş olduğunu görüyor, 953 milyon dolarlık faturası halkın sırtına binen Türkbank yolsuzluğu ile Alaattin Çakıcı olgusu daha da belirginleşiyordu.