Kapadokya’da, Türklerle Rumların birlikte yaşadıkları Karvalli kasabasında, 1862 yılının belki en soğuk gecesi yaşanmaktadır. Odasında, dört arkadaşıyla masum sırrını paylaştığı o gece, genç ve güzel rahibe adayı Maria, manastırdan gizemli bir şekilde kaybolur. Maria’nın akibeti anlaşılamadan, bu kez de onu, sırrını paylaşan diğer kızlar izlerler. Onlara ne olduğuna dair en ufak bir ipucu yoktur. Karvalli’de insanlar, uykusuz geceleri diken üzerinde geçirmektedirler artık. Kapadokya’da yaşanan trajediden tam yüz yıl sonra 1962 yazında, Atina’nın zengin playboy’u genç Yannis Angelopoulos, gece gördüğü kabuslar nedeniyle çıldırmanın eşiğindedir. Yüzünün sağ yarısı vahşice parçalanmış, dehşet görünümlü Maria, her gece rüyalarına girerek ona Karvalli’ye gitmesini ve ruhunu huzura kavuşturmasını istemektedir. Yannis, kendisinden istenileni yerine getirmezse, sonunda kabuslarının kendisini ölüme sürükleyeceğini anlamıştır. Öyle ise yapılacak olan, her şeyi bir yana bırakıp Karvalli denilen bu yeri bulmak ve yaşamını ne pahasına olursa olsun Maria’dan arındırmaktır. Şimdi Karvalli’de, yüz yıllık bir gizem çözülmeyi beklemektedir.

Benzer Kitaplar