Global Konum Belirleme Sistemi (GPS) 20’nci yüzyılın, yaşantımızın her alanına girmiş en önemli teknolojik gelişmelerinden biri olarak düşünülebilir. Uydu sistemlerinin bilimsel, navigasyon ve askeri amaçlı kullanımlara getirdiği sınırsız olanaklar ve büyük ekonomik getirisi teknolojik olarak gelişmiş diğer ülkeleri de kendi uydu sistemlerini kurmaya yöneltmiştir. Bu bağlamda Rusya GLONASS, Avrupa Birliği (AB) Galileo, Çin Beidou/Compass, Hindistan GAGAN ve Japonya ise QZSS uydu programını gerçekleştirmiş ve geliştirmeye devam etmektedirler. Böylece, mevcut tüm uydu sistemleri ile diferansiyel sistemlerin (WAAS, EGNOS, SBAS vb.) tamamına Global Uydu Navigasyon Sistemleri (GNSS) adı verilmiştir. Uydularla konum belirleme sistemlerine ilave olarak diferansiyel sistemlerin (SBAS, CORS vb.) de faaliyete geçmesiyle kullanıcıların gerçek zamanlı kinematik uygulamalardan yararlanması olanağı önemli ölçüde artmıştır. Bu gelişmelerden en önemlisi ise artık nokta ve oturum bazlı ölçüm yapılan GNSS noktalarının yerini 7 gün 24 saat sürekli ve aktif şekilde en basit konfigürasyonda koordinat düzeltmeleri yayınlayabilen sabit GNSS ağlarının (CORS) almış olmasıdır. Günümüzde, LBS (Location Based Services), IoT (Internet of Things), Büyük Veri (Big Data), e-Sağlık, e-Ulaşım, Akıllı şehirler, AR (Augmented Reality) gibi gelecek vadeden teknolojilere bakıldığında hepsinin alt yapı teknolojisinin GNSS olduğu görülecektir. Kitapta SBAS uydu sistemleri ile CORS ağlarına yönelik son gelişmeler ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır. Konum belirleme uydu sistemlerindeki bu gelişmeleri yakından takip eden bir yazar olarak bütün temennim ve beklentim ülkemizin de bu hızlı gelişmelerin dışında kalmaması için Türkiye’de de en kısa sürede bir Ulusal Uzay Merkezinin kurularak faaliyete geçirilmesi ve en azından bölgesel konum belirleme uyduları konusundaki çalışmalara bir an önce başlanmasıdır.