Nick Horrigan son yirmi yıldır sakin ve güvenli bir hayat sürmektedir, fakat dairesine ansızın giren özel timle birlikte kendini bir helikopterin içinde bulur. Bir terörist ele geçirdiği nükleer enerji santralini patlatma tehdidinde bulunmaktadır. Ve teröristin konuşmak istediği tek kişi Nick'tir. Yüz yüze geldiklerinde adam ona yirmi yıl önce hayatını paramparça eden olayın ardındaki gerçeği anlatacağına dair söz verir. Nick on yedi yaşındayken korkunç bir hata yapmıştır. Üvey babasının hayatına mal olan, annesinin hayatını tehlikeye atan ve yıllarca saklanmak zorunda kalmasına neden olan bir hata. Nükleer santralde keşfettiği şey ise Nick'e sadece iki seçenek sunar: Tekrar kaçmaya başlamak ya da savaşmak ve sonunda bunca yıl boyunca tutsağı olduğu sırları ortaya çıkarmak. Nick geçmişin bastırılmış korkuları ve şimdinin öldürücü entrikalarıyla boğuşarak pek çok yalan ve düzenbazlığı ortaya çıkarırken, kendini ve neredeyse sevdiği herkesi tehlike altında bulur. Ona bu ölümcül labirentte yol gösteren tek şey, babasının ölürken söylediği son sözlerdir: Kimseye güvenme.