Bir zihnin ve kalbin öyküsü. Er ya da geç uyanıyor insan doğası gereği. Ama bu hayatta ama başka hayatlarda... Elinizde tuttuğunuz bu ince kitap, “bizzat deneyip hissetmeden, önce yıkıp sonra yaratmadan yaşanmıyor” dediğimiz o hayata ve gerçekliğe doğru atılmış küçük bir adım. Bunu ulu orta yapmamın sebebi, okuyana kendi adımlarını atabilmesi için ufak da olsa bir cesaret vermek. Hayatı tıkananlara “Bir de böyle düşünmeyi, buradan bakmayı deneyin” demek. Dürüstlüğün insanı eritip yok etmediğinin kanıtı olmak. Çok büyük hayallerin, aşkların, hazların ve acıların ancak ben, en şeffaf halimle “ben” olabilirsem, gerçekleşeceğine inandım. Ve bu amaç uğruna biraz dürüst olabilmeyi denedim. Hepsi bu. Olduğu kadar. Olabildiği kadar. Eylemlerim devam edecek.