Kurtuluşun yokuşunda bir ahbarik, Nefes nefese kalmış, Yaşlı bir sokak gibi dikiliyor öylece, Gecenin bu vakti ne arıyor, kimi soruyor, Herkesin günahı niye onun boynuna, Bırak bir kerede o çalsın çanları papaz efendi, kimsenin Kimseyle misket oynamadığı bu çağda, söylesene ahbarik El gibi elimizden niye akıp gidiyor Fıratlar, Nedense bu gece Kurtuluştaki bütün yokuşların boynu eğik Ah şarapçı Artin’in oğlu Üç memeli bir kadın mı doğurdu seni?