Kıbrıs devriminin gerçek kılınabilmesi için yaratmak zorunda olduğumuz Kıbrıslı Türk devrimci hareketi krizdedir. Hareketimiz, daha doğum sürecini yaşarken ölüm döşeğine düşmüş ancak ölümünü hakkıyla yaşayamadığından yeni bir doğuma da vesile olamamıştır. Krize karakterini veren olgu da zaten bu askıda kalma halidir. Bu krizi; krizimizi aşmak, devrimci hareketimizin dünyaya gözünü açtığı 1976-1990 dönemini anlamaktan, bu dönem boyunca yaşananların bize bıraktığı mirası hatası ile sevabı ile kabullenip, eksiklerimizi tamamlamaktan, olumluluklarımızı çoğaltmaktan geçmektedir.