Kişiliğimizin en temel boyutlarından biri olan kendimize saygı, her zaman bilincinde olamadığımız ölçüde nazik, soyut ve karmaşık bir olgudur. Kendine, kendimize saygı? Kendimizi nasıl görüyoruz? Gördüğümüzü beğeniyor muyuz, beğenmiyor muyuz? Kendimize karşı bu yargılayan bakışımız, ruh sağlığımız açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Bu konudaki yanıtımız olumluysa, insan kendini daha iyi hisseder ve yaşamın zorluklarına daha kolay direnç gösterir. Ama verdiğimiz yanıt negatif öğeleri içeriyorsa, kişinin yaşamını altüst edebilecek sıkıntı ve rahatsızlıklar kapının eşiğindedir artık. Bu nedenle, kendine saygı kavramını daha iyi anlayabilmek için zaman harcamak boş ve yararsız bir çaba değildir; hatta verimli ve yararlı bir uğraştır. İletişim okurunun Zor Kişiliklerle Yaşamak adlı kitaplarından tanıdığı psikiyatr Christophe André ve François Lelord bu yeni çalışmalarında, aynı benzersiz üslûplarıyla, kendine saygı olgusunu tüm yönleriyle (ailede, iş yaşamında, evlilikte vb.) ele alırken, kitabın içeriğini daha da zenginleştiren anket ve değerlendirme sonuçlarıyla, çalışmalarına okuyucularını etkin bir biçimde katmayı başarıyorlar. 

Benzer Kitaplar