“Vücudum güneşe doğru bükülen bir çiçek misali gönülsüzce ona yaslanınca iç çektim verdiği zevkle... Beni kendisine sımsıkı bastırdı. Boynumun kokusunu içine çekti. Kalp atışlarımın kükreyip hızlanmasını hissettim. Oyuncağıydım onun; enerjisi içimde dolaşıyordu. Sırtımdaki görünmez anahtarı çevirdi ve zevk, içimde kaynayıp çark gibi döndü. Tık... Tık... Tık…” Evie, Reed ve arkadaşları, bir yanda Brennus’un diğer yanda Tau ve Xavier’ın ordularından gizlenmekteydi. Ancak çok kadim ve kötücül bir ruhun uzun zamandır Evie ile karşılaşacağı ânı beklediğinden habersizlerdi. Evie’nin unutulmuş anılarından gelen bu eski düşman, hem Evie’nin karanlık geçmişinin kapılarını ardına kadar açacak hem de cennet ve Sheol arasındaki en büyük savaşı başlatacaktı.