Ergene Spor’dan Rüstem’in dediği gibi “Vakit geç olduğunda belanı zorlama.” Veya paketi patlattığında Yasin’in dediği gibi “Az biraz sal adaş”. Belki de yorucu bir günün sonunda kaçan minibüse İlker’in dediği gibi “S!**#-* git!”. Kahverengi ve mavi Magiruslar, yol boyu takip eden direkler, boş arsalar, eski buğday ambarları, mıcır sahalar… Stadyum duvarları üzerinden şehri izleyen İlker’in ağzından, hepsi taşranın ortasındaki bir ilçeyi anlatmak için yeterli olabilirken etrafındakiler gibi öylece unutulup gidebilir de. Kısaca mevzu Trakya’nın kepir topraklarında büyüyenler ve büyümeye çalışanlar.