Aşktan dem alanlara, deminde hayat bulanlara, hayata gitmekte acelesi olanlara, acelenin içinde kalmakta sebat edenlere; sebatının naylondan geceler inde göğe bakabilenlere; o göğün altında tersinden yarışan vahşi siyah atlar a; o atların izinde bir tetik boşluğu nda yaşayanlara; o tetiğin boşluğuna gönlünü koyarken devlet dersinde öldürülenler e, en çok da onlara; gidenlerin taşıran damla larında ıslananlara, kalanların ıslanmışlığında derdini ve dostunu bulanlara; derdinin bilgisini sevenlere; sevgisinde yol arayanlara; yeni bir yol bulamayıp, yeni bir yol açamayıp, kendisi bir yol olanlara; o yolda yanarken, gerçeğin rüzgârıyla savrularak gönülleri aşka saranlara; o gönüllerin kapısında kendisini bekleyenlere; beklerken susanlara, susarken uğurlayanlara; uğurlarken yasını hayata tebessüm kılabilenlere, tebessümünde aşkın demini herkesin kılanlara...