Hava buz gibi… İliklerime kadar üşüyorum. Sanki sekiz yaşındayım ve sanki bugün babamın dayaklarına işkenceyi de eklediği gün. Üzerimde söndürdüğü sigaraların acısını duyuyorum ama bir farkla; söndürdüğü yerler yanmıyor artık, aksine buz gibi. Attığı her ustura kesiğinin izleri duruyor ama artık çirkin görünmüyor gözüme. Annem bir köşeden olanları izliyor, bağırmalarımı duymuyor, sadece gözyaşı döküyor. Yoksa bir anne evladına ağlama demez mi, ben buradayım demez mi? Bu katil ruhlu adamın beni her gün biraz daha ruhsuz yapışını öylece izler mi? Evladının geleceğini karartmasına izin verir mi? Acaba annem, küçücük yüreğimde bu kadar nefret barınmasının tek sebebinin kendisi olduğunu bilse bir daha nefes alabilir miydi? Canımın yanışını izlerken karşı koymamasının bedelini hiç düşünmemiş miydi? Şimdi her şey için çok geç. Bugün ilk cinayetimi işledim. Şu an kendimi olabildiğince güçlü hissediyorum. Artık canım yanmıyor.