Karşılaştırmalı edebiyat araştırmalarının çıkış noktası, başta klasik eserler olmak üzere insanlığın ortak kültür hazinelerini teşkil eden edebî eserlerdeki müşterek noktalan tespit etmek, dönemlere ve edebî türlere göre karşılaştırarak özellikle ulusal edebi­yatların güçlenmesini ve gelişmesini sağlayacak şekil­de başka ülkelere, dillere ait edebiyatlardan istifade etmektir. Mitolojiler, efsaneler, masallar, atasözleri ile değişik edebî formlarda ele alman ve işlenen hikâyeler ve anlatılardaki ortak temaları, arketipsel öğeleri, örtü- şen ve ayrışan yönleri bilimsel yöntemlerle araştırmak ve kişisel ve toplumsal imgelerin, tasavvurların, hayal gücünün işleyiş biçimini tebarüz etmek suretiyle kültürler-arası ve metinler-arası geçişlerin, etkileşimlerin izleri takip edilebilir. Böylece, tarih boyunca meydana gelen değişimler -insan aklı, duyguları- zamana, me­kâna ve sosyokültürel koşullara göre farklılıklar gösterse de genel mânâda bir bütünlük arz ederler; do­layısıyla edebiyat da bir bütündür. Benzer konuların farklı edebî kültürlerde ele almış bi­çimlerini araştırmak, meselâ Gürsel Aytaç'ın burada üzerinde durduğu, Oğuz Atay'ın Bir Bilim Adamının Romanı ile Stefan Zweig'ın Dünya Fikir Mimarları’nı karşılaştırmak; gene çevirilerin, esinlenmelerin, mo­del almaların o edebiyatın diline, anlatım teknikle­rine, estetik beğeni düzeyine vb. etkilerini incelemek, Almancada Hafız, Japoncada Shakespeare, Türkçede Proust gibi... ya da bu kitapta, Thomas Mann'ın Bud­denbrook Ailesi ile Orhan Pamuk'un Cevdet Bey ve Oğulları adlı romanları arasındaki ilgilerin ve bağlamla­rın ortaya konulması gibi çalışmalar aracılığıyla, çok yönlü bir bilgi birikimine gerek duyulan bu alanda, dünyayı algılama ve bilme tarzlarının önünde yepyeni imkânların önü açılabilir.

Benzer Kitaplar