Karl Jaspers birbirlerinden farklı biçimlerde insanın varlık tarzlarını belirler. “Varolma (Dasein) olarak insan”, başta psikoloji, sosyoloji ve antropoloji olmak üzere çeşitli bilim dalları tarafından bir araştırma nesnesi olarak ele alınır. İnsan, bu bilimlerin ortaya koyduğu bilgiyle “bilinebilir-kavranabilir” bir özelliğe sahiptir; ancak Jaspers’e göre “insan, temelde kendisi hakkında bildiğinden ve bilinenden daha fazladır”. “Varoluş (Existenz)” her türlü nesnelliğin ötesinde insanın asıl gerçek varlığıdır ve felsefe yapmanın konusudur. Varoluşun kendisine özgü bir dili vardır. Bu, “işaretler (signa)” dilidir. İnsan kavramla açıklanabilir bir yapıdan varoluş olarak işaretlerle kendisini aydınlatma sürecine girmektedir.