Barok Döngü devam ediyor. 1689 yılında, Vagabondlar Kralı Jack Shaftoe ve Berberi kürek mahkûmlarından oluşan bir grup hem özgürlüklerini hem de bir servet kazanmak için bir plan yapar. Amaçları bir gemi dolusu gümüşü elde etmektir. Gemiyi ele geçirdiklerinde bir sürprizle karşılaşırlar; gemi gümüşle değil altınla, üstelik efsanevi altınla doludur. Avrupa’da ise, güzel ve zengin Zeur Kontesi Eliza, büyük servetini Fransa’nın en cesur korsanlarına kaptırır ve kendisini uluslararası bir entrika ağının içinde bulur. Bu sırada Newton ve Leibniz, meşhur rekabetleri sürerken, büyük teorilerini ortaya atmaya devam ederler, inatçı simya doğa bilimleriyle savaşır, adi komplolar kurulur. Daniel Waterhouse ise içine düşmeye başladığı delilikten kaçma umuduyla Massachusetts kolonisine girmenin yolunu arar. “Mükemmel… Macera, büyük fikirler ve entrika bir arada.” Locus “Stephenson modern ekonomi, bilim, politika, para birimi, bilgi teknolojisi, ticaret, din ve kriptografinin başlangıcını ustaca aydınlatıyor. Okurlara böyle bir şölen sunan ve onların daha da fazlasını istemesine sebep olan bin sayfalık bir roman yazmak nadir görülen bir özellik.” Daily Yomiuri “En etkileyicisi de Stephenson’ın ana konusunu, paranın doğasını büyük bir cesaretle keşfetmesi.” Time Out