Ölümün karesi hayat ise hayatın karekökü ölümdür. İnsana dost görünen, açlıktan beşerleri kokan modern dünya, ölüm kere ölüm olan bu hayatta, bu açıkhava mezarlığında insanı yemeye çehresinden başlıyor. Onun simasını paramparça edip daha sonra onu rahatlıkla tüketiyor, çiğniyor, sindiriyor. Ben, İlk insan Adem aldatılğını fark ettiğinde elinden düşürdüğü zehirli meyvenin evren ağacının dalına tutunmasıyla, dünya olarak hayat bulan içi kurtlu bu gezegende kimim ve neyim? diye soruyorum. Kah Sisifos'un taşına canhıraş bir halde yaslanmış kah taşın sürüklendiği patikanın kıyısında cehennemi seyre dalmış düşünüyorum. Ben, vahada kendine su arayan bir ateşböceğiyim. Ama suyu ne için aradığını bilmeyen bir ateşböceği. Hayır, tüm bunlar birer kuruntu olmalı! Ben, vahada ölüm suyunu arayan bir ateşböceğinden öte, kendi cehennemimde böceğini arayan bir ateşim.