“Goooll!” diye ayaklandı tribünler. Fileleri yırtan top bir martının kanadına dokundu. Birlikte yükseldiler… Kar taneleriyle indiler geceye. Sokağın başındaki evde oturan yaşlı kadın gülümsedi. Ihlamur kokularıyla şenlendi gece. Kadın, avcundaki ekmek kırıntılarını usulca bıraktı pencerenin önüne. Güvercinler geldi önce; kanat kanat gülümseyerek. Ardından çocuklar; inatçı, sevimli, kırılgan, neşeli, hayalperest çocuklar. Birlikte büyüdüler, kuşlar, düşler ve çocuklar. Anneleri, babaları da büyüdü onlarla birlikte. Kimi zaman bir şarkıda, kimi zaman bir dilim ekmekte, kimi zaman “Gooolll” diye bağırarak tribünde. Tanıdık gelecek belki bu öyküler, anneannenizin lezzetli yemeklerini anımsayacak, dedenizin yanağına kocaman bir öpücük konduracaksınız. Kim bilir belki bu öykülerde kendinizden bir iz bulacaksınız.