Adı daima dünya edebiyatının başyapıtları arasında anılan Karamazov Kardeşler’de Dostoyevski, bir romancı olmanın ötesinde bir psikiyatr, bir feylesof, bir teolog olmaya cüret eder. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zamanın sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında büyük bir ahenk ve güçle gidip gelir. Tolstoy’un en sevdiğim kitabım dediği Karamazov Kardeşler Dostoyevski’nin ölümünden bir yıl önce muhteşem bir final olarak yayımlanır. (1880). Dostoyevski’nin mali ve ruhsal bir sürgünde yaşadığı Avrupa defterini kapatmış, kumar ve büyük borçlarından kurtulmuş, huzurlu ve mutlu bir aile hayatına kavuşmuş, ruhsal olgunluğun zirvesine ulaşmış olması şüphesiz eserin başarısında önemli faktörlerdir.