Yâr bana bir eğlence medet… Tozlu ve eşyalarla dolu bir tavan arasında iki çocuğu bir sürpriz beklemektedir. Hem de çok eski zamanlardan gelen iki konuk: Karagöz ile Hacivat. Nursel Erdoğan’ın yazdığı, Elif Balta Parks’ın resimlediği Karagözüm İki Gözüm, bizi eski eğlence geleneklerine götürüyor. Hacivat: “Hu, Karagözüm!” Karagöz: “Senin de çıksın iki gözün!” Hacivat: “Karagözüm öyle demiyorum. Bu şen perdede sen bana arkadaş olsan, ben söylesem sen dinlesen, sen söylesen ben dinlesem.” Karagöz: “Benim önemli işlerim var, kendin söyle kendin dinle.” Hacivat: “Karagözüm bugün neler oldu neler!” Karagöz: “Anlatılanları dinlemeyenler ağızlarında lafları senin gibi geveler.” Hacivat: “Karagözüm bizim bitişik komşunun küçük odasında sesimizi duyan çocuk çok korktu.” Karagöz: “Beni oyalama yahu, koktuysa tuzla.” Hacivat: “Canım efendim, korktu diyorum!” Karagöz: “Ben de sana koktuysa tuzla diyorum!”