Onlar hep güldürdüler. Yazıldılar, anlatıldılar, oynatıldılar; okundular, bilindiler, izlendiler. Kim bilir belki sonsuza kadar neşe içinde yaşayacaklar; belki de sonsuzluğu şimdiden buldular… Her hikâyeleri anlatıldı. Bir tanesi hariç. Çünkü bilinmiyordu. Onu da yüzlerce yıl sonra bir yazar, sonsuzluktan rüyasında kaptığı parçayla bizlere sundu. Hem hepsi gerçekti hem hepsi hayaldi. “Artık şaka yoktur. Artık latife yoktur. Karagöz geçemedi Kadı’dan. Hacivat geçemedi dostundan. Açılan kapı, onlar için cihanın ikinci kapısı oldu. Ellerini kollarını bağlayıp meydana götürdüler iki efsaneyi. Kütüğe koydular şakacı kelleleri. Son dileklerini sordular. ‘Görmesinler,’ dedi Hacivat, ‘Görmesinler,’ dedi Karagöz, ‘Önümüze perde çekin.’ Çektiler perdeyi amma perde tül... İki gövde iki gölge belirdi. İki elle iki kelle kesildi. Lakin inat etmişlerdi bir defa... Ve sonsuza dek yaşadılar.”

Benzer Kitaplar