Başına buyruk cinayet masası dedektifi Harry Bosch için, failini bulması gereken cinayetlerin sayısı çoğunlukla bir istatistikten ibarettir. Ancak bir gün, aldığı bir cinayet haberiyle her şey tersine döner. Bu sefer kurban onun tanıdığı biridir. Vietnam’da sırt sırta görev yaptığı arkadaşı Billy, rengârenk Hollywood dünyasının karanlık bir tünelinde ölü bulunmuştur. Ölümü tam olarak cinayet gibi görünmese de, Harry’nin içinde bir ses olayların görünenden çok daha farklı ve büyük olduğunu söyler. Harry, çevresindeki herkes buna karşı olsa bile bu olayı derinlemesine araştırmaya karar verir. Bunu yaparken, çalıştığı departmana kadar sızmış düşmanlarla karşılaşmak şüphelerini büyütür. Artık onu kimse durduramayacaktır. Sonuna kadar gitmeye kararlı olan Harry Bosch’un yüzleşmek zorunda kalacağı gerçek, hayal gücünün sınırlarını zorlayacak cinstendir. En sonunda tek bir soru kalır yanıtlaması gereken: O gün geldiğinde intikamını mı seçmelidir yoksa adaleti mi?