Yılın en uzun gecesi 21 Aralık gecesinde düzenlenen bir Gece. Gece’ye adım atan esrarengiz bir kadın: Gece. Kendisinden başka hiç kimseye benzemiyor. Bütün bir salon, içindeki her şeyle birlikte, onun varlığının arkasında basit bir dekora dönüşüyor o içeri girer girmez. Bütün dünya bana onun bedeninin gerisinden görünüyor. Salonda kendisinden başka hiç kimse yokmuş gibi hareket ediyor. Burada ama sanki burada değilmiş, hatta dünyaya da ait değil de yanlışlıkla buraya düşmüş gibi. Ayakları yere basmıyormuş gibi. Havada hafifçe süzülüyor gibi. Vücudu yavaşça kayıyor ve salonu ortadan ikiye ayırıyor gibi. Ortası, o nereye ayak bassa orası. Beyaz bir hastane odasında beyaz çarşaflar ve beyaz gecelik içinde bir kız, kızın başına ne gelmiş olduğunu çözmeye çalışan bir adam, Veda Gecesi’nin odağı ünlü bir aile, emekliye ayrılan yaşlı bir bestekâr, yalnızca bestekarın görebildiği bir çocuk, Kar isminde bir şarkı, Kar isminde bir hayalet karakter, kayıp bir gerdanlık, “Karin kim?” sorusunun peşinde bir polis/psikanalist, karlar ve inciler; hepsi bu romanda ortalığa dağılıp sonra birleşiyor.