‘‘Anneme bu camın arkasından bakıyorum sadece. Yapabileceğim sadece bu. Anladım ki şu koca kâinatın içinde insanın soluklanacağı tek yer annesinin yanıymış, Annenin bir gülüşü yaşamı değiştirirmiş. Karşımda uyuyor şimdi, ben küçükken de çok güzel uyurdu, uyandırmaya kıyamazdım. Ne tuhaf, oysa şimdi uyansın istiyorum. Uyanıp ‘‘Eylül’üm’’ desin bir kez, o ‘‘Eylül’üm’’ desin içim bahar olsun benim. Gözlerinden, tırnak uçlarına kadar her şeyiyle severdi beni annem. Bana söylediği son sözcük neydi? Benim aldırış etmediğim o son sözü, son kez ne vakit duymuştum.’’