Kafkasya’da Ermeni meselesinin ortaya çıkışı ve gelişmesi 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın ilk yıllarına tesadüf eder. Söz konusu dönemde Osmanlı coğrafyasına ilaveten, Kafkasya’yı yeni faaliyet alanı olarak belirleyen Ermeni din kurumları ve komiteleri, asıl amaçları olan Çarlık yönetiminin el koyduğu Ermeni vakıf ve okul gelirlerinin iadesini sağlamak ve Kafkasya’da Ermeni çoğunluğa sahip bölgeler oluşturmak için silahlı mücadeleye girmişlerdir. İçinde yaşadığımız şu yıllarda insanların kafasını bazı sorular meşgul etmektedir: Acaba sözü edilen amaçlardan özellikle ikincisinin doğrudan hedefinde bulunan Kafkasya Müslümanları söz konusu dönemde nasıl bir siyaset izlemiş ve ne tür stratejiler geliştirmişlerdi? Ermeni komitelerinin silahlı saldırılarına karşı kendilerini savunmak için ne tür yöntemlere başvurmuşlardı? Kafkasya’nın temel unsurlarına dil, din ve ırk olarak en yakın olan Osmanlı Devleti bölgede olupbitenlere nasıl yaklaşmıştı? Kafkasya’daki Ermeni olayları Osmanlı-Rus askerî ve siyasî ilişkilerine nasıl yansımıştı? II. Abdülhamid yönetimindeki Osmanlı Devleti’nin Rusya nezdindeki diplomasi mücadelesi olayların yatışması için yeterli olmuş muydu? Bu ve benzer soruların neredeyse tamamının yanıtını, bu kitabın sayfalarında yayımlanan arşiv belgelerinde bulmak mümkün. Kafkasya’daki Ermeni dinî kurumları ile komitelerinin hangi koşullarda ve nasıl teşkilatlandığı, bölgenin geleceğiyle ilgili ne tür siyasetler ve faaliyetler yürüttükleri, ne gibi plan ve projeler tasarladıkları gibi konular bu kitapta aydınlığa kavuşmaktadır. Bu nedenle elinizdeki eser hem alanının araştırmacıları hem de geçmişin günümüze yansımalaıyla günümüz sorunlarının geçmişteki izlerini merak eden çağdaş okurlar için ana kaynak durumundadır.