Öyle çok kar yağıyordu ki yıldızlar görünmüyordu. Sokağımızdaki lambalar bir tül perdenin ardından ışıyor, uçuşan kar taneleri geceyi bir masal güzelliğine bürüyordu. Yolun iki yanında sıralanan ağaçlar, karlarla kaplı dallarını yere eğmişti. Sert esen rüzgârla birlikte karlar havalanıyor, toz duman birbirine karışıyordu. Fırtına yüzünden sokağın sonu görünmüyordu. Pencereye iyice yaklaştım. Gecenin içinde kar ve hayaller birlikte uçuşuyordu. Keşke dedim, yine sarı çiçeklerle kaplı bir tarlada olsaydım! Treni kaçırsaydım ve yere serilmiş bir uçan halı çıkıverseydi karşıma. Peri Kızını, Burnu Bir Karış Havada Kaf Dağı Prensesini özlemiştim. İri Kıyımı, Devi, Kaf Dağı Padişahını…