Bir sabah uyandığınızda, ömrünüzü adadığınız tüm değerlerin elinizden kayıp gittiğini görseydiniz, ne düşünürdünüz? Parasını ödediğiniz evinizden atılsaydınız, çocuklarınızı görmeniz yasaklansaydı... Ya, yapmadığınız işlerle itham edilip, aşağılık fiillerden yargılansaydınız? Düşünün, bir sabah uyanıyorsunuz ve her şey ters yüz olmuş! Suçunuzu sormuyor, sadece söylüyorlar... Ve birçok komut... Evinden uzak dur! Çocuklarından uzak dur! Gelirinin bir kısmını bize ver! Bir cinnet halinde saldırıyor ve durmaksızın ne olduğunuzu söylüyorlar: Bazen bir gaddar, bazen bir dayakçı, bazen de pis bir tacizci... Bunların hiçbiri olmadığınızı biliyorsunuz ama unutmayın siz, artık kendiniz de değilsiniz. Düşünün, bir sabah uyanıyorsunuz ve artık ortaçağda bir serfsiniz... Angaryaya mahkum bir yanaşma, bir köle... Her şey ters yüz olmuş... Değer verdiğiniz her şey sizden uzaklaştırılmış, çalınmış... Üstelik derdinizi kimseye de anlatamıyorsunuz... Düşünün, bir sabah uyanıyorsunuz ve... Lütfen kendinizi kandırmayın artık... Çünkü sadece bir böceksiniz... Birkaç güne kalmaz ölecek ve çöpe süpürüleceksiniz. Tıpkı Kafka’nın Gregor Samsa’sı gibi... Bir kabus gördüğünüzü düşünüyorsunuz ama inanın, bu bir yanılgı... Durumu kabullenin! Mekan dünya olsa da artık Cehennemdesiniz...