Ben henüz genç bir kızken birisi çıkıp da günün birinde Batı Afrika’daki köle çocukları kurtaracağımı, Vietnam’daki iki yüzden fazla sokak çocuğunu himayeme alacağımı... veya Kamboçya’nın Phnom Penh şehrindeki bir genelevde ergen fahişeleri ziyaret edeceğimi söylese buna asla inanmazdım. Yetişkinlik yıllarımın büyük bir bölümünde ‘seyahat’ benim için alışveriş merkezine kadar araba sürmek veya Neosho’da beş dakikalık mesafede, büyüdüğüm evde yaşayan ebeveynlerimi ziyaret etmek anlamına geliyordu.