Ünlü İngiliz yazar Jane Austen (1775-1817), babasının papazlık görevi nedeniyle bulunduğu bir İngiliz taşra kasabasında, mütevazı ve kalabalık bir evde büyüdü. Babasıyla annesinin kitaplara, şiire ve edebiyata düşkünlüğü, ailenin hemen tüm bireylerine etki edecek, komşu ve akrabaları toplayıp kendi yazdıkları küçük tiyatro temsillerini sunanlar, hep Austen kardeşler arasından çıkacaktı. Ancak ailenin asıl yazarının temsiller kaleme alan, şiirler yazan, üniversitede okuyan ağabeyleri değil, küçük kardeş Jane olduğu gençlik yıllarında anlaşılacaktı. Başından birkaç gönül macerası geçen Jane Austen, o çağın kadınlarının ömürlerini genç yaşta tüketen sekiz-on çocuk doğuracağı bir evlilik yapsaydı büyük ihtimalle yeteneğini kağıda dökecek vakti ve enerjiyi bulamayacaktı. Kendi evini, kasabasını, evlilikler yoluyla bir ucu toplumun üst kesimlerine kadar uzanan kalabalık akrabalarını, komşularını, arkadaşlarını, yani ömrünü geçirdiği çevreyi, özellikle de o çevrenin kadınlarını ve onların bakış açısını romanlarına yansıtarak içinde bulunduğu bu dar dünyanın sınırlarını aşabildi. Yine çok genç yaşında öldü ama arkasında Akıl ve Tutku, Gurur ve Önyargı, Mansfield Park, Emma gibi dünyanın en çok okunan kitapları arasında yer alan ve kendisine büyük şöhret kazandıran romantik edebiyat şaheserleri bırakarak… Elinizdeki kitabın yazarı Claire Tomalin, başta 18. ve 19. yüzyıl İngiliz kadın yazarlar olmak üzere kaleme aldığı edebiyatçı biyografileriyle edebiyat dünyasında haklı bir şöhret edinmiş ve çeşitli ödüller kazanmıştır. Kendi ailesini kurmayan, kısa ömrünü İngiliz taşrasında kardeş, akraba ve komşuların oluşturduğu bir çevre içinde geçiren Austen’ın bu biyografisinin özellikle kalabalık aile hayatını anlatan kısımları, kendisi de beş çocuk annesi olan yazar tarafından içten bir yaşanmışlık duygusuyla ve edebi bir lezzetle kaleme alınmıştır.