Ortadoğu, tarihi süreç içinde birçok medeniyete beşiklik etmiş bir coğrafyadır. Köklü bir tarihsel geçmişi olan Ortadoğu, islam dininin ortaya çıkması ile sarsıntılara neden olacak olaylara sahne oldu. İslam dininin ortaya çıkışı, bölge toplumları için yepyeni sosyoekonomik şartların ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Hz. Muhammed'in vefatından sonra İslam toplumu ve devletini yönetecek kişinin (imam ya da halifenin) belirlenmesi esnasında sahabenin yaşadığı ihtilaf, Müslümanlar arasındaki Şia ve Ehlisünnet bölünmesinin zeminini hazırlayan temel olgudur. İslam mezhepleri üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Hasan Onat'ın, klasik tanımlardan hareketle oluşturduğu tarife göre; "Şia, Ali b. Ebu Talib'in Hz. Muhammed'den hemen sonra nas ve tayinle halife olduğuna inanan, imametin insanlığın sonuna dek, Hz. Ali'nin soyunda devam edeceğini ileri süren, bu imamların masum olduklarını iddia eden toplulukların müşterek adıdır. Şia kelimesi, Arapçada peşinden gitmek, bir kimsenin taraftarı olmak, ayrılmak, yayılmak gibi aniamlar içeren "şya" kökünden gelir; fırka, bölük, taraftarlar, bir işi gerçekleştirmek için bir kimsenin çevresinde toplanan zümre anlamındadır.