Bugün Müslümanların çoğunluğuna bakarak İslam’ı doğru anlamak ve değerlendirmek mümkün değildir. Zaten İslam’ın ölçüsü Kuran’dır; Müslümanlar değildir. Kuran ayetleri sadece iman etmeyenlere değil iman edenlere de uyarı niteliğindedir: Ey iman edenler! Hep birlikte İslam’a (teslimiyet yoluna) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin! (Bakara 208) ve Ey iman edenler! İman edin Allah’a, O’nun elçisine, elçisine indirdiği kitaba!(Nisa 136) gibi ayetlerde, İslam’a ve iman etmeye davet edilenler zaten iman etmiş olanlardır. Demek ki farkında olarak ya da olmayarak imanımızı teslimiyet yolu olan İslam’ın temel ilke ve değerlerinin dışına çıkarmakta, inanan bir insana yakışmayacak davranışlarda bulunmaktayız. Belki de bundan dolayı: Eğer inanan kimselerseniz, imanınız ne kötü şey emrediyor size! (Bakara 93)ve Şimdi siz vahyin bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? (Bakara 85) gibi ayetler ile uyarılmaktayız. Allah’ın vahyi olan Kuran’a uygun olmayan birçok inanç ve iddia, İslam adına ortaya atılmakta, Allah’ın insan aklı ve yaratılışına uygun kıldığı din, tanınmaz ve yaşanmaz hale getirilmektedir. İslam’ın gerçekte ne olduğunun görülebilmesi için, Kuran ayetlerinden hareketle öncelikle İslam’ın ne olmadığının ortaya konulması gerekir. İslam’ın ne olmadığı anlaşıldığında, gerçekte İslam’ın ne olduğu ve neden insan aklı ve yaratılışına en uygun inanç olduğu da anlaşılacaktır.