İnsan, sahip olduğu özellikler itibariyle maddi ve manevi varlıkları, özellikle de bütün bunların sahibi olan Allah'ı (cc) tanımaya ve anlamaya çalışan bir varlıktır. Derinlemesine anlama anlamına gelen fıkıh da nasslardan hareketle insanın sorumluluk alanını tanımlar, kulların dünya ve ahirette mutlu olması için çeşitli hükümler koyar. Bütün bunları yaparken insana yüklediği sorumlulukla onun gücünün dengeli ve birbiriyle tutarlı olmasını temel dayanak kabul eder. Bu anlamda gerek fıkıh, gerekse kelam kaynaklarında kullanılan istitaat kavramı büyük önem arzeder. Biz de bu çalışmamızda istitaat kavramını ele aldık ve buradan hareketle insanın sorumluluğu ile gücü arasındaki dengeyi, insan sorumluluğunun oluşmasında dikkate alınan nesnel ölçütleri ve bunların fıkıhtaki tezahürlerini tespit etmeye çalıştık.