Emeviler devrinden itibaren İslâm Devleti’nin sınırları pek genişlemiş, İslâmiyet, içine birçok milletler ve medeniyetler almış, dolayısıyla Arap dili ve düşüncesi, ele geçirilen yerler halkının dil ve düşünceleri ile ve ele geçirilen yerler halkının hayat ve düşünceleri de Arap hayat ve düşüncesi ile kaynaşmıştı.