“Nice zamandır içi gidiyor ışıklı ayakkabılara Semih’in. Annesini köşedeki ayakkabıcıya sürüklediyse de değişen bir şey olmadı. Annesi kesin konuşuyordu. Ayakkabıları, yani şimdi giydikleri eskiyinceye değin beklemek zorundaydı Semih. Ya da bu ayakkabılar ayaklarına küçük gelmeliydi. Yani büyümesi gerekiyordu. O zaman da zaten eskimiş olacaklardı. Başka türlü yeni bir ayakkabı almaları olanaksızdı; ışıklı ya da ışıksız.” Gökyüzünün maviliğinden yüreklerde hüzün ve umut çiçekleri açtıran, duruluğundan da çocukça bir duyarlığın yansıtıldığı öyküler… Çocuk dünyasını, çocuk duyarlılığıyla yansıtan dört öyküden oluşuyor kitabımız. Dört öykünün de ortak teması "gökyüzünün maviliği", çocukların özlemlerinin sembolü.

Benzer Kitaplar