İran’ın son iki yüz yıllık siyasi tarihini analitik bir çerçeve içinde anlatan bir kitap. 18. yüzyıl sonunda Kacar hanedanı döneminde merkezî bürokratik devletin tesisinden… 20. yüzyıl başında meşrutiyet devriminin başarısızlığa uğramasına ve bu zemin üzerinde Pehlevi hanedanının iktidarına... Bölgesel dengelerde ve büyük güçler arasında ve bir “tampon devlet” konumunda geçen on yıllara… Şah’ı deviren devrimin “kopuşuna” ve hızla İslâmîleşmesine… Bu gelişmeyi yaratan dinî canlanmaya ve Şii ulemanın kurumsallaşma sürecine… 1980’lerde bir teokrasinin icadına... son yıllardaki demokratik reform taleplerine… Behrooz Moazami, kendine-özgücülüğe düşmeksizin, İran’ı Batı-dışı bir modern devlet oluşum tecrübesi olarak analiz ediyor, bu tecrübedeki özgül toplumsal katılım ve seferberlik dinamiklerine dikkat çekiyor. Bu kitabın, İran Devleti’nin oluşumuna, dinî hareketlerin tarihine ve modern İran tarihinde ulemanın rolüne dair açıklamaları, belki de sadece bir tarihçi ve bu olayların bir şahidinin sunabileceği bir bağımsızlığı taşımaktadır. Kitap Batı eğilimli olmayan bir devlet teorisi ve 1979 Devrimi’nin İslamî dönüşüne ve sonrasına çok farklı bir açıklama sunuyor, çünkü İslamîleşmeyi kültürel bir süreçten ziyade tarihsel ve siyasi bir süreç olarak görüyor.”