Acar bir topçu onbaşının gözünden Birinci Dünya Savaşı'nda Irak Cephesi Birinci Dünya Savaşı'nda Irak cephesinde topçu onbaşı olarak görev yapan Hüseyin Nuri'nin hatıratı, dönemin savaş şartlarını sıradan bir askerin gözüyle anlamamız açısından önemli. Hüseyin Nuri daha savaşın başında topları köprüden geçirirken yaralanıyor. Iyileşiyor, ilerleyen bölüğünü bulup savaşa giriyor. Parasız kaldığında diğer bölüklere tütün satmaya başlıyor. Erzak toplayıp askerleri doyuruyor. Mevziler kazıyor, evrak taşıyor. İngilizler geliyor, topları teslim etmemek için evlerin içine saklıyor. Yanında arkadaşları yaralanıyor, şehit oluyor. Daha sonra firar ediyor ve Kurtuluş Savaşı'na katılıyor. Memleketi Bursa'yı düşmana karşı savunuyor. Bu sıradışı günleri, tarihin görkemli sayfalarında yer almadan yaşamış dedelerimizden biri Hüseyin Nuri. Birinci Dünya Savaşı'na, Irak cephesine ve Kurtuluş savaşına bu acar topçu onbaşının gözünden şahit olun. "Beş sene bu millet kan döktü. En uzak cephelerde aç, susuz çıplak düşmana göğüs gerdi. Neticede yine düşman, hatta en adi düşman kendi vilayetimizi işgâ1 etti. Bunu da yapan bu İttihadylar idi. Bundan sonra dahi iş yapamayacaklarına kanâat getirdim. Çünkü hiçbir istifham yoktu. Kumandanlar efrâddan [erlerden] evvel firâr etmişti. Ben de CanbazIar köyünün yakınında su dökmek bahânesiyle bölükten ayrıldım ve firâr ettim".