Davranış bilimlerinde öğrenilmiş çaresizlik ve iyimserlik kavramlarıyla tanınan M. Seligman son on yıldır büyük ilgi toplayan pozitif psikoloji akımının ve disiplininin yaygınlık kazanmasında öncü oldu. Seligman`a göre günümüzün psikologları, olağan ve normal insanların olağan veya olağan dışı koşullar altında nasıl varlık gösterdikleri hakkında yeterli bilgi toplamıyor ve görüş üretmiyorlar. II. Dünya Savaşı`ndan bu yana psikoloji, olumsuz koşulların insanlar üzerindeki bozucu etkilerine odaklanıyor ve sorunlu insanları iyileştirme yi misyon ediniyor. Bu anlayış, hayatını olağan koşullarda sürdüren insanları, organizasyonları ve olağanüstü başarı gösteren insanları dışlıyor. Seligman psikolojinin odak noktasını, olumsuzları giderme çabasından, olumlu nitelikleri geliştirme ve güçlendirmeye kaydırmak amacıyla pozitif psikolojinin sözcülüğünü yapıyor. 2000 yılında Amerikan Psikologlar Derneğinin başkanlığını yaptığı sırada başlattığı bu hareket bugün dünyada hızla yayılıyor, yeni yöntemlerin ve bakış açılarının doğmasına ve denenmesine yol açıyor.