İçinde intikamdan başka bir duygu yeşermeyen, yirmi iki yıl boyunca acısını intikamla sarmış, alacağı intikamın hayaliyle büyümüş, yüzü ve ruhu yaralı bir adam ve intikamın ateş hattında kaldığından habersiz, o yaralı ruha âşık genç bir kız… Ege ile Aslı… Ege, ailesinin intikamını almak için son adımı atıp Amerika’dan İstanbul’a geldiğinde, tek amacı hayatını ondan alan baba ve kıza, ona ve ailesine yaşattıklarının bedelini ödetmekti. Hesaba katmadığı şey ise aşkın her zaman o kusursuz sanılan planları alt üst edebileceğiydi. Yirmi iki yıldır hastalıklı bir hücre gibi tüm benliğini saran, bu uğurda dev bir kasırga gibi önüne gelen her şeyi yıkıp geçen intikam duygusu, aşkın ve sevginin gücüyle eriyebilecek miydi? Ailesinin ölümüne neden olanları affedebilecek miydi Ege? Yaralı bir ruhun intikamı mı, yoksa tertemiz bir aşkın kudreti mi daha üstün gelecekti? “Gitme Aslı, beni bırakma sevgilim, sensiz yaşamak istemiyorum.” Hâlâ mutfağın ortasında ona sarılmış vaziyette duruyordum. Aşağılık bir adamdım, kendimi düşündüğüm için değer verdiğim bu kadına gözümü kırpmadan yalan söylemiştim. Sonra onu öpmeye başladım, hemen karşılık verdi, beni seviyordu. Şimdi ona yaptığım itiraftan dolayı beni bırakmayacağını biliyordum. İntikam; içinde intikamdan başka bir duyguya yer olmayan bir kalbin, Aşk ve sevgiyle yeniden var olma hikâyesidir.