Boğaziçi seyirlerinin hemen hepsini,özellikle bahar aylarında Çamlıca'yı severim.İnsan,uygarlık dünyasının tatlarına ne kadar alışsa yine de arada sırada ilk durumunu koruyan kırlarda yaşama eğilimi bütün bütün unutamıyor. Şimdi bir gurup zamanı bir su başında,bir çemenlikte,bir ağaç altında oturup da doğanın o yüce mahzunluğunu seyretmek,kentlerin,evlerin hangi eğlencesine üstün tutulmaz. Ara sıra şehirlerin o pis kokulu havasından,uygunsuz manzarasından kaçarak ilkbahar rüzgarının,çiçeklerin tenlerinde henüz kurtulmuş parçalarıyla soluk alıp vermeyi gönül nasıl olur da istemez ? Kırların birbirine benzemez nice yüz bin renk ve biçimine dalmayı hangi göz varki istemez ? İşte bütün insanlarda var olan bu gezip dolaşma merakı, aşağıda kendisinden söz ediceğimiz Ali Bey'de