Devrilmek üzere olan gözü çevresine bakınıyor: Havariler? Dostlar? Kaçmışlar! Peygamberin son sözlerini dinlemeye ve sonraki kuşaklara bırakmaya kimse gelmedi mi? Ama acı her geçen dakikayla beraber susuzluktan helak olmuş bedenini yırtıyor, deliyor ve kesiyor, bir yangı, delirmiş bir hayvan. Ancak saatler geçtikten sonra, bu saatler boyunca açmadığı ağzını bir kez daha aralıyor: Tek bir çığlıkla çektiği tüm eziyet ortaya çıkıyor. Kendini böylesi bir inançla adadığı babası, oğulları arasında sevgisi en güçlü olanına sırtını döndü. Bulutlar arasından bakıp onun çektiği eziyetleri görmüyor... Babası artık bir baba değil ve bir insan bedeni yalnız ve çaresiz halde kurur, bir insan yüreği parçalanırken bağırıyor İsa: Tanrım! Ulu Tanrım! Neden beni terk ettin?