Rosa, Maria, Fran ve Ana. Dört kadın tesadüfen bir projede buluşurlar. Büyük bir yayınevi için fasiküller halinde çıkacak bir Dünya Coğrafyası Atlası hazırlamaktır işleri. Bu dört kadının bir ortak noktası vardır; insanın kaygılar, pişmanlıklar, tutkular ve korkularla yüzleştiği o yaşa, o kritik evreye gelmişlerdir artık. Atlas için veri toplayıp düzenlerken, araştırma yaparken bir yandan da kendi kişisel coğrafyalarındaki konumlarını belirlemek zorunda kalırlar. Bu keşif sürecini onlarla birebir yaşarken, onları, çevrelerindeki dünyayı keşfederiz: yalnızlıklar, örselenmiş hayaller, yaşlanmanın acımasızlığı ve umutsuzluğu. Hepimizin hayatı gibidir hayatları. Sıradan hikayelerdir, ama bazen sıradan hikayelerde bile işler değişir... İmkânsız bazen olur.