Kimi filozof, kimi şair, kimi yazar, kimi derviş, kimi sahtekar, kimi sapkın, kimi ermiş, kimi veli, kimi berduş, kimi meczup, kimi bilim adamı, kimi mucit, kimi sanatçı kimi müzisyen, kimi ressam, kimi mimar, kimi siyasetçi, kimi kahin, kimi hazret, kimi deli, kimi lider, kimi zorba, farklı zamanlarda farklı karakterlerle birer kuyrukluyıldız misali dünyamızı ziyaret eden bu varlıkların ortak yönü nedir? Bu kişilerin ortak yönü dünyayı değiştirmeye duydukları şaşmaz bir idealizmdi. Faşistinden komünistine, hümanistinden zalimine kadar ödün vermedikleri tek husus, inandıkları dava uğruna müthiş bir irade gücüyle insanüstü çaba göstermekti. Evet, bu ruhların hepsi uzaydan transfer galaktik kökenli indigo varlıklardı. Duruşlarından yürüyüşlerine, gülüşlerinden öfkelerine kadar bariz olan etkileyici karizmaları enerji bedenlerinden (auralarından) taşmaktaydı. Liyakat sahibi olarak getirdikleri bu güçlerini insanları hayra veya şerre yönlendirmek üzere etkin biçimde kullandılar ve kitleleri arkalarından sürüklediler. Onları çok sevdik, hayran olduk, nefret ettik lakin asla kayıtsız kalamadık. Onlar her daim dünyanın lokomotifiydiler, evrensel uygarlığa mezun oluşumuzda Kova Çağı’na geçiş (kıyamet) boyunca da hep öyle olacaklar.