“Varlığımız, kendi bedenini arayan bir rüzgâr gibidir; bu rüzgâr çev-remizde dolanıp duran dağlarda, ağaçların tepesinde, ırmaklarda, kayalık tepelerle su başlarında bir yumak gibi dönüp kutsal bir tığla kendi urbasını örer ve böylece görünmeye başlar.” Zeyrek. İstanbul’da büyümüş, eğitim almamış, bildiği her şeyi çık-tığı yolculukta gördüklerinden öğrenmiş. Bu yolculukta tanıdığı insanları, hayvanları, bitkileri, güzel kadınları anlatıyor. Her ma-cerada bir masal başka bir masalın gölgesine yerleşiyor. Ve bir ol-gunlaşma hikâyesi Faruk Duman’ın eşsiz dilinde hayat buluyor…