Yorumsuz bir hayatı sevmiyordur şair ve ondandır şiire sığınması. Cüzlerin Külle akışını irdeler, letaifinde ve şiirlerinde. Ve varidatını arayan bir murabıt olduğuna denk getirir mısralarını. Kendini, kendi esaretinden kurtaracak, her avare rüzgârın nefesine, kendi kanatları ile sığınma gayreti olarak görür şiiri. Her şeyden önce kalemin ve kelamın yüceliğine inanır. Toplum garabeti yaşıyorsa şair kıyameti yaşıyordur O’na göre. Çağının herkes tanığıysa o sanığıdır. Bir yolculukta idim der. Namaz için mola verilmiştir ama bir türlü kıble tayin edilemiyordur.Yüzünü ne yana döneceğini bilemiyordur insanlar. Vakit daralmıştır. Vaktin Oğlu girer devreye ; - ‘ Sizler şu an Kâbe’den uzakta bulunduğunuzdan denk düşmüyor kıbleniz. Kâbe’yi bulmak kolay değil, kendinizi O’nun içerisine taşıyın. Zira Kâbe’nin içinde iseniz altı yön de kıbledir size.’ Der ve şiire durur vaktin oğlu. O’nu en çok Hacegan Yolunun şu düsturu kırbaçlamıştır bu yolda; ‘' Eğer seni, içinde sen olmadan, senliksiz zuhura getirirlerse korkma. Eğer sen kendiliğinle zuhur ediyorsan kork’’ Tanrı insanı yarattığında, melekler ona secde etmişlerdi. Şimdi öyle bir ölümle terk etmeli ki hayatı, Melekler bu dönüşte de ictinab etmemeli insana secdeden. Sadece Aşk’a dairiz.

Benzer Kitaplar