Ülkemizde Din Eğitimi’nin müstakil bir bilim dalı olarak ele alınması ve incelenmesi, henüz çok yenidir. Din Eğitimi’nin bağımsız bir disiplin olmasıyla birlikte, bu sahadaki çalışmalarda da gözle görülür bir artış kaydedilmektedir. Tabii ki, bu artış olumlu karşılansa da yeni kurulmuş bir ilmi disiplin adına istenilen seviyeye ve orana çıkabildiğini söylemek için henüz çor erkendir. Şimdiye kadar yapılan çok sayıda araştırmaya karşılık, Din Eğitimi sahasında şimdilik el değmemiş pek çok konu bulunmaktadır. Bugüne kadar bütünüyle ele alınamamış ve incelenememiş konuların başında İslam Eğitim Tarihi gelmektedir. Ülkemizde konu ile ilgili bilinen eserler arasında Ahmet Çelebi’nin İslam’da Eğitim-Öğretim Tarihi (Terc: Ali Yardım, Damla Yay, İstanbul 1983) adlı kitabı, mevcutların içerisinde en ciddi ve doyurucu çalışmalardan biridir. İyi bir çalışma olmasınra rağmen, bu kitapta, maalesef İslami eğitimin ilk safhasın olan Resulullah (s.a.v.) dönemindeki eğitim ve öğretim durumu -bu döneme yapılan bir iki atfın dışında- yeterince işlenmemektedir. Ahmed Çelebi’nin öncülük ettiği bu alan ile ilgili araştırmaların hemen hemen hepsinde tarihi perspektif açısından Resulullah (s.a.v.) dönemi bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır. Bu çalışmada, hem İslam Eğitim Tarihi sahasıdaki söz konusu eksikliğin giderilmesi ve hem de günümüze kadar şekillenen İslami eğitimin ilk dönemlerdeki durumunun tespit edilmesi gayesiyle Resulullah (s.a.v.)dönemi eğitim ve öğretim durumunu ortaya konabilmesi için, konu ile ilgili temel ve (mümkün mertebe) ilk kaynak eserlerin satır aralarında saklı eğitim ve öğretim ile ilgili bilgilere ulaşmaya gayret edilmiştir. Söz konusu zorluk göze alınarak ve satır aralarında saklı bilgiler devşirilerek mevcut araştırma meydana getirilmeye çalışılmıştır.