ktisat disiplininin özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra neo-klasik ortodoksi ile birlikte, ekonomi politik geçmişinden kurtularak teknik bir bilim olma hedefi taşıdığı bir gerçektir. Ancak neo-klasik paradigmayla ortaya konulan hayranlık uyandırıcı teorik modeller, reel dünyada olup biteni anlaşılmasına yetmemiş olmak bir yana iktisatçının kurgusal bir dünyada yaşayıp yaşamadığını bile düşündürür olmuştur Bu tespit bir bilim olarak iktisadın sorumluluklarının hatta varlık nedeninin de sorgulanmasını gerektirecektir. Bu durumda iktisat biliminin problematiğinin dahi yeniden tanımlanması söz konusu olabilecektir. İktisat bilimi bu önermeden bakıldığında bugün krizdedir ve birçok çevrede açık veya gizli “iktisatçının ne işe yaradığı” bile sorulabilmektedir.

Benzer Kitaplar