O, Osmanlı sülalesi içinde yetişmiş üç beş zirveden biridir. Onların hepsine zirve denebilir ama Yavuz, öyle bir Everest tepesidir ki yeryüzünde o seviyede insan çok azdır. Gerçekten, o bir ikindi güneşi gibi çabuk, sekiz sene içinde sönüp gitmişti ama muazzam gölgesi Kırım'dan Hicaz'a, Tebriz'den Dalmaçya sahillerine kadar uzuyordu. Şehzadeliğinde iktidar hırsıyla yanıp tutuşmuş, bu yolda önüne gelen her engeli babası bile olsa devirip gitmişti. Fakat sekiz yıla sığdırdığı işlere baktığımız zaman onun içinde yanan ateşin taç ve taht sevdası değil, Allah'a ve millete hizmet aşkı olduğunu anlıyoruz.

Benzer Kitaplar