...’soğuk’ savaşın ‘katmerli’ baskısı ‘sosyal gerçekçiliğin’ gelişmesini engellemiştir. Orada bir boşluk doğmuyor mu? İkinci Yeni Sirki, işte bu boşluğu dolduruyor. Üstelik ‘soğuk’ savaşın şart koştuğu bütün olumsuz nitelikleri taşıyarak. İçlem en ürkütücü şey mi sayılmaktadır, İkinci Yeni anlamı gerekli görmez, ‘rastlantısallıkla’ yetinir; dahası, sanatı toplumsal işlevinden çekip alır, getirip ‘kelimeye’ dayandırır. Soyutluk biçimciliğin anasıdır ya, imgeyi yüklemek zorunda olduğu toplumsal/bireysel içlemden soyutlar, ‘boşa’ çalıştırırlar. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de toplumsal desteklemeyecek de, kimleri destekleyecek...